|
Tweet |
Demir, açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundu: “Bir ülkede milyonlarca insanın uygun fiyatlı konut için sıraya girmesi, bir başarı değil; insanların hayatlarını sürdürebilecek bir eve ulaşamadığının ispatıdır. Başvuru yapan yurttaşlara bakıyoruz: Kendi evi olmayanlar başvurabiliyor, gençler için ailesinin bile evi olmaması şart koşuluyor, gelir seviyesi oldukça düşük tutulmuş ve tüm bunların üzerine 5 bin liralık başvuru ücreti eklenmiş durumda. Üstelik 200 bin TL’nin üzerinde peşinat talep ediliyor. Bu tabloyu gururla sunmak, yurttaşın yaşadığı dramı görmezden gelmektir.”
Türkiye’de konut fiyatlarının gelirlerin çok üzerinde seyrettiğini belirten Demir, bugünkü koşullarda ev sahibi olmanın büyük bir kesim için hayalden öteye geçmediğini ifade etti.
“22 bin liralık bir asgari ücretle insanların konut piyasasında karşılığı yok. 2 milyon liradan aşağı ev bulunamadığını söyleyen yine vatandaşın kendisi. Bu durumda TOKİ’ye yönelmek zorunda kalan milyonların varlığı, hükümetin yıllardır çözemediği ve giderek büyüttüğü konut krizinin sonucudur. İnsanlar çaresiz kaldığı için başvuruyor; umutları tükendiği için sıraya giriyor.”
Demir, iktidarın bu rakamları “başarı olarak lanse etmekten” vazgeçmesi gerektiğini söyleyerek, sosyal devlet ilkesinin yeniden işler hâle getirilmesinin zorunluluk olduğunu vurguladı:
“Ülkemizin ihtiyacı, rakamlarla övünmek değil; insanı merkeze alan, barınma hakkını güvence altına alan gerçek bir sosyal politika anlayışıdır. Bugün gördüğümüz tablo, yönetilemeyen bir ekonominin ve çözülemeyen bir konut krizinin dışa vurumudur.”