|
Tweet |
Demir açıklamasında şu değerlendirmelere yer verdi:
“Bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü… Ancak Türkiye’de bu günü anmak bile artık bir ironiye dönüşmüş durumda. Çünkü hakların konuşulması gereken bir ülkede bugün adaletsizlik konuşuluyor, eşitsizlik konuşuluyor. İnsanlar yalnızca geçinme değil, ayakta kalma savaşı veriyor. Asgari ücretin 22 bin lira olduğu bir ülkede kiraların 20 bin liraya dayanması, insan hakları ihlalinin ekonomik versiyonudur. Barınma bir haktır, ama bu ülkede barınmak bile lüks haline getirildi.
Ekonomik kriz, sadece iş dünyasını değil, tüm toplumun yaşam şartlarını altüst etti. Esnaf günü kurtarmaya çalışıyor, aileler temel ihtiyaçlarını karşılamak için borçlanıyor. Toplumdaki güvensizlik ve umutsuzluk, insan haklarının çöküşünün en somut göstergesidir.
Kadın cinayetleri durdurulamıyor, çocukların güvenliği sağlanamıyor, suç yaşı hızla düşüyor. Toplumsal huzur, bir ülkenin en temel güvenlik alanıdır fakat bugün sokaklarımızdan evlerimize kadar her yerde tedirginlik hâkim. Devlet, yurttaşını koruyamadığı gibi sorunları görmezden gelerek daha büyük kırılmalar yaratıyor.
Türkiye’nin yüzüncü yılında hakların genişlediği, özgürlüklerin güçlendiği bir ülke hayal etmemiz gerekirdi. Oysa bugün demokrasi daralıyor, ifade özgürlüğü baskı altında, hukukun üstünlüğü ciddi şekilde zedelenmiş durumda. İnsanlar hakkını ararken bile kendini savunmasız hissediyor.
10 Aralık, bizler için bir kutlama günü değil; adalet ve demokrasi mücadelesinin zorunluluğunu hatırlatan bir gündür. Bu ülkeye yakışan; eşitlikten, özgürlükten ve insan onurundan taraf bir yönetim anlayışıdır. Bizler bu mücadeleden geri adım atmayacağız.”