|
Tweet |
“Ekonomik Baskı Altında Kalan Vatandaş Haklarını Kullanamaz”
Keyhıdır, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik şartların temel hakların kullanımını doğrudan etkilediğini belirterek şunları kaydetti:
“Barınma, beslenme, sağlık ve güvenli yaşam hakkı; insan haklarının en temel unsurlarıdır. Ancak bugün yüksek enflasyon, kontrolsüz fiyat artışları ve eriyen alım gücü karşısında vatandaş bu haklarını koruyamaz hâle gelmiştir. Ekonomik kırılganlık, insan haklarını kâğıt üzerindeki maddelere dönüştürüyor.”
“Bütçe, Vatandaşın Değil Sistemin Yükünü Hafifletiyor”
Keyhıdır, 2026 bütçesine ilişkin değerlendirmesinde sosyal adalet perspektifinin eksik olduğunu vurguladı:
“Bütçede öncelik olarak faizin ve kamusal yüklerin hafifletildiğini, vatandaşın yükünün ise görmezden gelindiğini görüyoruz. Bu yaklaşım, insan haklarının özündeki adalet ilkesini zedeliyor. Ekonomik politikalar, toplumun en kırılgan kesimlerini korumadıkça hiçbir bütçe kapsayıcı sayılamaz.”
“İnsan Hakları Günü, Sorumluluk ve Hesap Verilebilirlik Çağrısıdır”
Keyhıdır, devlet politikalarının insan hakları perspektifiyle yeniden ele alınması gerektiğini vurgulayarak açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“10 Aralık, yalnızca bir farkındalık günü değildir; yönetenlere toplumsal sorumluluklarını hatırlatan bir denetim günüdür. Adaletli bütçe, güçlü sosyal politikalar ve herkes için eşit fırsatlar, insan haklarının somutlaşması için vazgeçilmezdir. Saadet Partisi olarak, insanların onuruna yaraşır bir yaşam sürmesini sağlayan ekonomik ve sosyal düzenin inşası için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.”