![]() |
Tweet |
Muş’un içme suyu, 780 bin dekarlık tarım arazisinin sulaması ve hayvancılık için en temel kaynak Murat Nehri’dir. Bu nehir, sadece Muş’un değil, tüm Fırat Havzası’nın hayat kaynağıdır. Nehirde meydana gelecek en küçük bir kirlenme, hem Muş halkını hem de bölgedeki milyonlarca canlıyı doğrudan etkileyecektir.
Diyadin’de Kurulan Altın Madeni
Ağrı’nın Diyadin ilçesi Mollakara köyünde kurulan altın madeni sahası, Murat Nehri’ne yalnızca 55–70 metre uzaklıktadır. 40-45 derece eğimli yamaçlarda inşa edilen siyanürlü liç havuzları, en ufak bir heyelanda ya da depremde nehrin doğrudan zehirli kimyasallarla buluşmasına yol açacaktır.
Milyonlarca Ton Kimyasal ve Atık
ÇED raporuna göre bu madende sadece dört yıl içinde:
9.820 ton siyanür,
5.040 ton kalsiyum hidroksit,
4.172 ton hidroklorik asit,
100.800 ton çimento,
ve daha birçok kimyasal kullanılacaktır.
Bu süreçte 44 milyon metreküp temiz su kirletilecek ve milyonlarca ton tehlikeli atık ortaya çıkacaktır. Bu atıkların toprak, su ve hava aracılığıyla bölgeyi zehirlemesi kaçınılmazdır.
Muş Ovası’na ve Hayvancılığa Etkisi
Muş Ovası, Türkiye’nin en önemli tarım alanlarından biridir. Nehir suyunun kirlenmesi halinde:
Tarım sulaması yapılamayacak,
Hayvanlar zehirli suya mahkûm olacak,
Halkın içme suyu riske girecek,
Arıcılık, meyvecilik ve bitki örtüsü zarar görecektir.
Bilim İnsanlarının Uyarısı
Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Eşref Atabey, maden sahasında asit maden drenajı oluşacağını, bu sürecin sadece faaliyet yıllarında değil, maden kapandıktan sonra da onlarca yıl boyunca Murat Nehri’ni zehirleyeceğini vurgulamaktadır.
Kamu Yararı Yok, Şirket Kazancı Var
ÇED raporunda devletin bu madenden elde edeceği katkı, şirketin milyarlarca lira kazancı yanında yok denecek kadar azdır. İstihdam adı altında sunulan fayda ise geçicidir; işletme süresi bittiğinde geriye zehirli topraklar ve yok edilmiş doğa kalacaktır.
Cemal Yurtlu: “Halkın Suyu ve Toprağı Şirketlerin Değil”
Yeniden Refah Partisi Muş İl Başkanı Cemal Yurtlu, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Muş’un içme suyunu, tarımını, hayvancılığını ve geleceğini tehdit eden bu projeyi kabul etmiyoruz.
Başkanım yukarıda ki yazıda " Muş merkez ile korkut ve Hasköy ilçeleri ile bazı beldelerinde içme suyu bu yıldan itibaren murat nehrinden karşılanmaya başladı. Halk sağlığı için ciddi olarak tehlike oluşturacaktır.
Altın uğruna Murat Nehri’ni zehirlemeye kimsenin hakkı yoktur. Kamu yararı olmayan, sadece şirketlerin kasasını dolduran bu madencilik faaliyetleri derhal durdurulmalıdır. Bizler suyumuzu, toprağımızı, doğamızı korumak zorundayız. Muş’un geleceği altından daha değerlidir.”
Sonuç
Diyadin’deki altın madeni projesi, sadece Ağrı ve Muş’un değil, Fırat Havzası’nda yaşayan tüm canlıların hayatını tehlikeye atmaktadır. Bu nedenle Cemal Yurtlu, halkın çıkarına olmayan bu girişimin durdurulması gerektiğini vurgulayarak, tüm yetkilileri ve halkı Murat Nehri’ni korumaya çağırdı.