|
Tweet |
“EĞİTİMCİLER ÜZERİNDEKİ BASKI, TEHLİKELİ BOYUTLARA ULAŞTI”
Karasu, Kılıçer’in yaşadığı sürecin Türkiye’deki kamu görevlilerinin maruz kaldığı baskının bir sonucu olduğunu vurgulayarak, “Yıllarını eğitime adamış bir müdür, siyasi intikam uğruna görevden alındı. Bir öğretmen, bir baba, bir insan olarak yaşadığı haksızlık onu sessiz bir çığlığa sürükledi. Bu sadece bir intihar değil; sistemin adaletsizliğinin trajik bir sonucudur” ifadelerini kullandı.
“EĞİTİM KURUMLARI SİYASİ VESAYETTEN KURTULMALIDIR”
Karasu, eğitim kurumlarının siyasetin etkisi altında yönetilmesinin kabul edilemez olduğunu söyleyerek, “Bir belediye başkanıyla tartıştı diye yılların emekçisi bir eğitimciyi görevden almak, devlet ciddiyetiyle bağdaşmaz. Eğitim, siyasal hesaplaşmaların değil; geleceğin şekillendirildiği bir alandır. Bu anlayış değişmediği sürece, liyakat değil sadakat kazanır” dedi.
“İBRAHİM KILIÇER’İN HİKÂYESİ, HEPİMİZE DERS OLMALI”
Karasu, yaşanan olayın Türkiye’nin sosyal ve idari yapısında ciddi bir uyarı niteliğinde olduğunu belirtti:
“İbrahim Kılıçer’in hikayesi, bir ülkenin vicdanına yazılmış kara bir nottur. Kimse bu acıyı sıradan bir olay gibi görmemelidir. Her kamu görevlisi, siyasi baskıdan uzak, onuruyla görev yapabilmelidir. Biz, hakkı savunmak ve adaletin yanında durmak için varız.”
“EĞİTİMDE ADALET, TOPLUMDA ADALETİN TEMELİDİR”
Karasu, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Bir eğitimcinin uğradığı haksızlık, bir ülkenin geleceğini karartır. Biz bu acıyı unutmayacağız. Eğitimde adalet sağlanmadan, toplumda huzur olmaz. Tüm eğitim emekçilerine ve Kılıçer ailesine başsağlığı diliyorum. Bu olayın üstü kapatılamaz, gerçekler mutlaka ortaya çıkmalıdır.”