|
Tweet |
Genelden yerele uzanan bir bakışla konuşan Ünal, ülke gündemindeki temel sorunun ekonomi olduğunu belirterek, yaşanan sıkıntıların artık görmezden gelinemeyecek bir noktaya ulaştığını vurguladı.
EKONOMİDE DARALMA VE ALIM GÜCÜ KAYBI
Ekonomide ciddi bir daralma yaşandığını dile getiren Ünal, asgari ücretlerin hızla yükselen ev kiralarının gerisinde kaldığını söyledi. Vatandaşın alım gücünün her geçen gün daha da zayıfladığını ifade eden Ünal, bu tablonun özellikle alt gelir gruplarında derin bir geçim krizine dönüştüğünü belirtti.
FAİZ, DÖVİZ VE MALİYET SARMALI
Faiz oranlarının düşürülmesi gerektiğini ifade eden Ünal, bu adımlar atıldığında ise döviz kurunun yükselmesiyle karşı karşıya kalındığını söyledi. Dövizdeki artışın inşaat maliyetlerinden sanayi girdilerine kadar her alanda zincirleme bir etki yarattığını belirten Ünal, bu maliyetlerin doğrudan vatandaşa yansıdığını kaydetti.
AİLE YAPISI VE KONUT SORUNU
Geçmişte bir kişinin çalışmasıyla bir evin geçiminin sağlanabildiğini hatırlatan Ünal, bugün gelinen noktada bir ailede herkesin çalışmasına rağmen ev sahibi olmanın neredeyse imkânsız hale geldiğini söyledi. Konut fiyatlarındaki artışın barınma sorununu derinleştirdiğini belirten Ünal, kirada oturmanın dahi asgari ücretin üzerine çıktığını ifade etti.
SANAYİDE VE TARIMDA AYNI TABLO
Sanayi sektöründe parça maliyetleri, işçilik giderleri ve dükkan kiralarının ciddi biçimde arttığını dile getiren Ünal, ustaların dahi bu şartlar altında ayakta kalmakta zorlandığını söyledi. Tarım sektöründe ise gübre, ilaç ve mazot fiyatlarının üreticiyi baskı altına aldığını belirten Ünal, buna rağmen çiftçinin kazanç elde edemediğini vurguladı.
SİSTEM TIKANDI, ÇÖZÜM ÜRETEMİYOR
Türkiye’de bugün düzgün işleyen bir ekonomik düzen kalmadığını ifade eden Ünal, sorunların her yıl daha da ağırlaştığını söyledi. Yaşanan tablonun tesadüf olmadığını belirten Ünal, ekonomi başta olmak üzere adalet ve yargı alanlarında da ciddi bir adaletsizlik algısının oluştuğuna dikkat çekti.
Ünal, mevcut sistemin toplumun beklentilerine cevap veremediğini ve artık köklü bir değişim ihtiyacının açık biçimde hissedildiğini ifade etti.
