|
Tweet |
Sokakta konuşulan her gencin ortak kaygısının gelecek olduğunu belirten Yusuf Furan, birçok gencin daha mezun olmadan yurt dışını planladığını söyledi. Avrupa şehirlerinde binlerce nitelikli Türk gencinin kalıcı hâle geldiğine dikkat çeken Furan, “Bu çocuklar ülkesini sevmediği için değil, adalete, liyakate ve fırsat eşitliğine olan inancı zedelendiği için gidiyor. Kendi evlatlarına ‘giderlerse gitsinler’ denilen bir anlayış, toplumu ayakta tutamaz” ifadelerini kullandı.
“Üretici Belirsizlikle Değil, Planla Çalışır”
Tarım politikalarına farklı bir pencereden yaklaşan Furan, sorunun sadece destek miktarıyla değil, sistem eksikliğiyle ilgili olduğunu vurguladı. Ahmetli gibi üretim gücü yüksek bölgelerde dahi çiftçinin ne ekeceğini, ne kazanacağını bilemediğini belirten Furan, “Arsaları birleştiremiyorsanız üretimi birleştirin. Kooperatifleşme bir tercih değil, zorunluluktur. Girdi maliyetleri yük olmaktan çıkarılmalı, üretici daha ekmeden kazancını öngörebilmelidir. Plansız üretim, yoksulluğu kalıcı hâle getirir” dedi.
Adalet sistemine ilişkin değerlendirmesinde ise meselenin karmaşık olmadığını belirten Yusuf Furan, “Bugün herkes adalet reformu konuşuyor ama sorun çok net: adalet yok, sistem yok. Adalet yoksa güven olmaz; güven yoksa genç kalmaz, üretici ayakta durmaz” ifadelerini kullandı.
Yusuf Furan açıklamasını, Anahtar Parti olarak gençlerini yurt dışına uğurlayan değil ülkede tutan, üreticiyi yalnız bırakan değil örgütleyen ve adaleti yönetimin temeline koyan bir Türkiye için kararlılıkla çalışmaya devam edeceklerini belirterek tamamladı.