![]() |
Tweet |
Yusuf Furan, enflasyonun neden olduğu mali baskının, artık sadece dar gelirli vatandaşları değil, geniş toplum kesimlerini etkileyen yapısal bir soruna dönüştüğünü vurguladı:
“Vatandaş ayın ilk haftasında maaşını harcamış, geriye sadece borç kalmıştır. Orta sınıf yok olmuş, gençler umutsuzlaşmış, emekliler temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hâle gelmiştir. Bu bir ekonomik göstergenin sonucu değil; yıllardır süren keyfi yönetim anlayışının, hesap vermezliğin ve günü kurtarma politikalarının kaçınılmaz sonucudur.”
“Bakan Değiştirerek Değil, Sistem Değiştirerek Çözüm Sağlanır”
Furan, ekonomi yönetiminde yapılan kişisel değişikliklerin halkın güvenini yeniden inşa edemeyeceğini belirterek şu açıklamayı yaptı:
“Her krizde bir bakanın görevden alınmasıyla halkın umutları tazelenmeye çalışılıyor. Ancak sorun isimlerde değil, sistemdedir. Plansızlık, liyakatsizlik ve denetimsizlik artık kronikleşmiş durumdadır. Anahtar Parti olarak biz, sadece isimleri değil; anlayışı değiştirmeye geliyoruz. Kalıcı çözüm, yapısal dönüşümle mümkündür.”
“Devletin Görevi Krizi Yönetmek Değil, Halkı Korumaktır”
Furan açıklamasında, sosyal devlet ilkesinin tamamen aşındığını, toplumun sahipsiz bırakıldığını şu sözlerle ifade etti:
“Ailelerin temel ihtiyaçlarını karşılayamadığı, gençlerin geleceğini başka ülkelerde aradığı bir düzende sosyal devlet yok hükmündedir. Yalnızca seçim dönemlerinde dağıtılan destek paketleriyle değil; sürdürülebilir sosyal politikalarla, adil vergi sistemiyle ve kamu kaynaklarının doğru yönetimiyle halk korunabilir. Biz bu bilinçle yola çıktık.”
Yusuf Furan açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Anahtar Parti bir tepki hareketi değil, çözüm hareketidir. Bugünün krizlerini dünkü hataları tekrarlayarak değil; şeffaf, katılımcı ve üretim odaklı bir siyasetle aşacağız. Geliri adil dağıtan, fırsat eşitliğini sağlayan ve halkın sesiyle şekillenen bir Türkiye mümkündür. Bu değişimin anahtarı milletin elindedir. Biz, bu anahtarla Türkiye’nin yarınlarını açmak için buradayız.”