![]() |
Tweet |
Furan, artan enflasyonun halkın temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz duruma getirdiğini belirterek, “Bugün milyonlarca insan, sabah ne yiyeceğini değil, akşama kadar elektriği, suyu nasıl ödeyeceğini düşünüyor. Yoksulluk, istatistik değil; çocuğunun gözünde çaresizlik gören bir babanın, bir annenin hikayesidir” dedi.
“Yastık Altı Altınla Ekonomiyi Kurtaramazsınız”
Furan, hükümetin dönem dönem “yastık altındaki altınları ekonomiye kazandırın” çağrılarını da eleştirerek, bu söylemin artık toplumda güven kaybına yol açtığını ifade etti:
“Milletin yastık altındaki birikimine göz dikmek, aslında ekonomik çaresizliğin itirafıdır. Halkın tasarrufu, devletin beceriksizliğini finanse etmek için değildir. Sorun altın değil; yanlış ekonomi yönetimidir.”
“Enflasyon Bahane Değil, Adaletsizliğin Sonucudur”
Anahtar Parti’nin adil ve üretim temelli ekonomi vizyonuna da değinen Furan, enflasyonun sadece ekonomik bir olgu değil, yönetimsel bir ahlak meselesi olduğunu söyledi:
“Enflasyon, yanlış politikaların sonucudur; bahane değil. Gelir dağılımı bu kadar bozulmuşken, yoksulluğu yenmekten değil, yönetmekten söz ediliyor. Biz, yönetilen değil; üreten ve paylaşan bir Türkiye istiyoruz.”
“Yoksulluğa Karşı Anahtar: Adalet ve Üretim”
Yusuf Furan, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
“Anahtar Parti olarak biliyoruz ki yoksulluğu bitirmenin tek yolu, adaletin ve üretimin aynı masada buluştuğu bir sistemdir. Bugün birilerinin lüksü, milyonların yoksulluğu pahasına büyüyorsa, o düzenin adı ekonomi değil, sömürü düzenidir. Biz bu düzeni değiştirmeye geliyoruz.”