![]() |
Tweet |
Kolikısa, halkın sandık başında ortaya koyduğu tercihin, yalnızca bir kişinin seçilmesinden ibaret olmadığını vurgulayarak, “Seçmen oyunu verirken, adayın bağlı olduğu siyasi iradeye, ilkelerine ve topluma sunduğu programa da onay verir. Görev süresinde bu bağlılığın bozulması, seçmenin güvenini doğrudan hedef alır” dedi.
“Yerel Yönetimlerde İstikrar, Siyasi Duruşla Sağlanır”
Kolikısa, yerel yönetimlerde görev yapan belediye başkanlarının parti değiştirmesinin, yönetim politikalarında belirsizlik ve istikrarsızlık yarattığını belirtti. “Bir şehrin geleceğini etkileyen kararlar, günübirlik siyasi hesaplarla değil, seçmenin onay verdiği çizgiyle şekillenmelidir. Partiler arası geçişler, yerel kalkınma planlarının sekteye uğramasına neden olabilir” diye konuştu.
“Adalet, Toplumsal Barışın Koruyucusudur”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in gündeme taşıdığı yargıda maddi pazarlık iddialarına da değinen Kolikısa, adaletin sadece karar süreçlerinde değil, kamuoyunun algısında da tertemiz olması gerektiğini ifade etti. “Bir ülkede yargı, dedikodulara ve söylentilere açık hale gelmişse, toplumsal barış da tehlikeye girer. Adalet, en küçük gölgeye bile tahammül edemez. İddialar somut biçimde incelenmeli ve sonuçlar kamuoyuyla paylaşılmalıdır” dedi.
“Güven Kaybı, Tüm Sistemleri Çökertir”
Kolikısa, siyasete ve adalete duyulan güvenin zedelenmesinin yalnızca mevcut yönetim anlayışını değil, tüm demokratik sistemi çöküşe sürükleyebileceğini belirtti. “Güveni kaybetmiş bir siyaset, halkı temsil edemez; güven yitirmiş bir adalet sistemi ise adalet dağıtamaz. Bu iki alanın temiz kalması, ülkenin geleceğini doğrudan belirler” şeklinde konuştu.
Yusuf Kolikısa, sözlerini şöyle tamamladı:
“Demokrasinin sigortası, ilkelerinden sapmayan siyaset ve tertemiz bir adalet anlayışıdır. Bu iki değeri korumak, tüm siyasi aktörlerin ve kurumların ortak görevidir.”